Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) Uygulaması Kapsamında Oluşan Yerleştirmeye Esas Puan (YEP) Değerleri açıklandığından bu yana, öğrencileri ve velileri tatlı bir telaş sardı. Tabi ki sorular da;
Hangi okul tercih edilecek?
Hangi tür program görülecek? Ve
Üniversite sınavı için başarı düzeyleri ne olacak?
Bunlara ek olarak değişen sistem ile gelen tercih işlemi ve kafa karıştıran uygulaması. Henüz ilk defa uygulanacak olması gibi sorular da akılda yer tutanlar arasında.
Şu an devam eden ve 17 Temmuz’da bitecek olan Üniversite tercih işlemleri aslında süreçteki bütünün resmi. Çünkü öğrenciler ve velilerce, zorlu bir maratonun son 100 metresidir lise eğitimi. İyi bir üniversiteye giriş için ön koşuldur.
Aslına bakarsanız haksız da sayılmazlar. Ama 21.yy her alanda olduğu gibi eğitim sektöründe de değişimleri beraberinde getirdi. Artık ezberci ve kalıplardaki notlardan çok dışa açılan bir bakış açısı, zamanı ve mekânı en iyi şekilde kullanma isteği kendisini hissettirdi. Öğrenmiş olmak için öğrenmeden çok uygulamak için öğrenmelerin ve henüz resmen tanışmasak da bu yüzyılın doğal pedagojisi ile karşı karşıyayız.
21.yy becerileri ile donatılan programlar, öğrenme ortamları, üç boyutun ötesine taşan laboratuar kullanımı artık tercih sebebi. Çocuklarımızın gizil becerilerinin öğrenme ortamlarında tanımlanması ve şekillendirilmesi aslında hayat boyu sürecek mutluluklarıdır.
Çünkü bu alanda yeterliliğini hissedecek ve ona göre hedeflerini belirleyecektir.
Tüm bu süreçler sınav da olsa kazanım da olsa öğrenci esaslıdır. Dolayısıyla öğrencinin tercihini bu doğrultuda yapması gereklidir.
Kaliteli okul anlayışı özellikle 2000’lerin başından beri belirleyici olmuştur. Puan tercihlerinde özel okulların üst sıralamayı alması, ‘parası olan okuyor.’ anlayışını tamamen değiştirmiş ve başarıya göre alımdan, sadece başarıların alınmasına doğru yönelmiştir. Yani çoğunluğun tercih ettiği özel okullar başarıyı merkezine alarak çalışmaktadır.
Özel Okullar tercih edilirken, elbette marka değeri olan ve dünyaya açılan kapı dediğimiz çeşitli programları bünyesinde barındıran okullar tercih edilmelidir. Katma değer projeler sunan ve kültürel kazanım hedefleyenler tercih edilmelidir. MEB’in akreditasyon sistemi öğrencilere ve velilere belki de bu anlamda fayda sağlayabilir.( Henüz pilot uygulamaların sonuçları belli değil.)
TEOG için tercihte bulunacak öğrenciler ve veliler özel okul seçeneğini düşünmeliler.
Çünkü önümüzdeki yıldan sonra TEOG 6-7 ve 8.nci sınıflarda uygulanmaya başlandığında elde edecekleri başarı aslında onları daha güzel burslarla zaten liseye taşıyacaktır. Kaldı ki üniversiteye giriş sisteminin 2015’ten sonra TEOG benzeri bir sisteme dönüşmesi ile süreci hedefledikleri doğrultusunda tamamlayabilirler.
Çocuklarınızın hem eğitim ihtiyacını karşılamak hem de sosyal gelişmelerini üst seviyede yaşayacakları, dünya ülkelerinin başarısını modellemiş, başarılı olan kurumlarla akredite olmuş, kurumsal çözümler sunan hatta uluslararası yatırımlar yapan ‘muhteşem’ okullar tercih öncesi gidip görülmeli.
İlhami Serdar Karaman
twitter.com/iskaraman
14.07.2014





