“En karanlık gecede bile, ışığı yakacak bir kıvılcım insanın kendi içinde saklıdır.” İlhami Serdar KARAMAN

Bir önceki yazımda sormuştum: “Çare nerede ve kimde?”
Zihnimde hâlâ yankılanıyor bu soru… Çünkü insan bazen cevabı duysa bile duymamayı seçer.
Belki korkudan, belki de alışkanlıktan.
Ama artık biliyorum, çare bir başkasında değil.
Çare, kendi iç sesini susturmadığın anda başlar.

Farkındalığın Sessiz Gücü

İçsel farkındalık, yalnızca bir fark etme hâli değildir; bir uyanıştır.
Bazen dış dünyanın gürültüsünde o kadar kayboluruz ki, içimizdeki sesi duyamayız.
Oysa çare, hep orada sessiz ama ısrarcı biçimde bizi bekler.

Durup dinle.
Belki de çözüm, daha fazla çabalamakta değil; anlamakta, hissetmekte, nefes almakta.

“Bugün, içimdeki hangi gücü uyandırabilirim?” Bu soruyu her sabah kendine sormak, seni eyleme değil; önce farkındalığa taşır.
Çünkü her dönüşüm, bir fark edişle başlar.

Küçük Adımların Büyük Yankısı

Hiçbir dağ bir anda aşılmaz.
Ama bir adım atarsan, dağın mesafesi değişir.
İnsan bazen büyük değişimleri bekler, oysa küçük bir davranış bile bir zinciri kırabilir.

  • Bir cümle kur.
  • Birine iyi davran.
  • Bir düşünceni hayata geçir.

Çare, büyük bir devrimde değil; sürekli atılan küçük adımların sürekliliğinde saklıdır.
Bir adım, bir nefes, bir karar…
Hepsi bir bütünün başlangıcıdır.

Direnç: Yolun Gizli Öğretmeni

Her güç, sınanarak derinleşir.
Direnç, bir duvar değil; bir aynadır aslında.
Karşımıza dikildiğinde sormamız gereken şu olmalı:

“Beni durduran bu şey, aslında bana ne öğretiyor?” Kırıldığımız yer, yeniden şekillenmenin başladığı yerdir.
O yüzden her düşüş, bir hazırlıktır.
Her engel, bizi bir sonrakine hazırlar.
Unutma: hiçbir fırtına sonsuza kadar sürmez ama o fırtına, senden artık aynı insan olarak çıkmanı da beklemez.

Paylaşmanın Gücü: “Çare Bizde”

Birlikte düşünmek, birlikte üretmek, birlikte iyileşmek…
İnsanın en büyük çarelerinden biridir paylaşmak.

Bir söz, bir omuz, bir selam; bir başka insanın umudunu yeniden yeşertebilir.
Biz, birbirimizin çareleriyiz.

  • Bir öğretmen, bir öğrencinin çaresidir.
  • Bir ebeveyn, bir çocuğun güvenidir.
  • Bir lider, bir toplumun yön duygusudur.

Ve her biri, içindeki çareyi başkalarının yaşamına taşıyabildiği sürece anlamlıdır.

Eyleme Geçmenin Zamanı

Artık fark ettik: çare bizde.
Peki şimdi ne yapacağız?
İşte tam burada farkındalığın yerini eylem almalı.
Çünkü içimizdeki gücü sadece fark etmek değil, yaşamak gerekir.

“Düşünmek güzeldir ama harekete geçmeyen düşünce, yalnızca niyettir.” İlhami Serdar KARAMAN

Adım Adım İçsel Eylem Yol Haritası

1. Gün – Duruşunu Belirle
Bugün kendine bir hedef cümlesi yaz:

“Benim için önemli olan şey nedir ve neden önemlidir?”
Bu cümle, içsel pusulan olur. Her kararda o cümleyi hatırla.

2. Gün – Bir Küçük Değişiklik Yap
Bugün rutininde seni geride tutan bir alışkanlığı fark et.
Yerine minik bir olumlu davranış koy.

  • Sosyal medyada kaybolmak yerine 10 sayfa kitap,
  • Şikâyet etmek yerine 1 teşekkür,
  • Ertelemek yerine 5 dakikalık başlangıç.

3. Gün – Paylaş ve Katkı Sun
Birinin yaşamına temas et.
Bir öğrencine ilham ver, bir arkadaşına destek ol, birine “nasılsın?” de.
Çünkü içimizdeki çare, ancak paylaştıkça büyür.

4. Gün – Gelişim Alanını Seç
Kendine bir alan belirle: öğrenme, üretme, sabır, liderlik ya da yazma…
Her gün bu alanda küçük bir ilerleme kaydet.
Bir hafta sonra bile kendindeki değişimi hissedeceksin.

5. Gün – Günlük Tut ve Kendini Gör
Yazmak farkındalık yaratır.
Günün sonunda şu üç soruya cevap ver:

  • Bugün ne hissettim?
  • Ne öğrendim?
  • Ne için minnettarım?

6. Gün – Direncini Kutla
Zorlandığında vazgeçme, o anı fark et.
O zorluk artık eski benliğinin kabuğudur.
Her direnç seni bir sonraki adım için hazırlar.

7. Gün – Yeniden Başla
Her haftanın sonunda dönüp bak;
“Nereden geldin, neyi başardın, neyi geliştirebilirsin?”
Çünkü hayat bir maraton değil, bir yenilenme döngüsüdür.

Çareyi Taşımak

Kurtarıcı bekleyen bir dünyada, kendi ışığını yakmak cesaret ister.
Ama bir kez yaktığında, sadece kendini değil; başkalarını da aydınlatırsın.

İçinde taşıdığın çare, yalnızca sana ait değildir;
başkalarının umuduna dönüşme potansiyeli taşır.

“Çareyi aramayacağım artık ben çarenin kendisiyim.”

Bir hafta boyunca bu adımları tekrarla, sonra kendi yol haritanı sen yaz.

Kimi zaman bir adım, kimi zaman bir duruş…
Ama her seferinde, bir ışık ol.

Çünkü bazen bir insanın sessiz yürüyüşü,
bir toplumun en yüksek sesli umududur.

Tıpkı, 19 Mayıs 1919’da olduğu gibi…

İlhami Serdar KARAMAN –14.10.2025

x.com/iskaraman

Popüler